Dünyada milyonlarca canlı, milyonlarca bitki ve milyonlarca insan… 

Sayması ne kadar kolay değil mi? Peki bu tabiatı oluşturan unsurları korumak bu kadar kolay mı? Tabii ki kolay…

     Tabiat aslında bir yaşam demektir. İnsanlar tabiat olmadan var olamazdı. Günümüzde kullandığımız tüm eşyalar örneğin; giysiler, yemekler, içtiğimiz içecekler, öğrenim hayatımızı kolaylaştıran defterler, kalemler ve daha saymadığım bir sürü yazarımıza olan her şey… Onca şeyin yapılması için hammaddesinin tabiattan bulunduğunu biliyor muyduk?

     İnsanoğlu doğa olmadan yaşayamaz. Ama bunu insanoğlu fark edemez ve kıymetini bilemez. Aslında tabiata en çok zarar veren bizler değil miyiz? Ne yazık ki öyleyiz. Orman yangınları, hava kirliliği, deniz kirliliği ve dahası… Bunlar insanoğlunun bir anlık zevki veya sorumsuzluğu yüzünden olur. Tabiatın düzeni de bu yüzden bozulur. Doğamızı, çevrenizi korumak bu kadar zor olmamalı. İnsanoğlu hiçbir şey yapmasa bile doğa kendini korur. Lakin zarar veren maalesef bizleriz. Ne kadar kötü değil mi? İnsanoğlu evini yurdunu bazen farkında olmasa bile mahvedebiliyor. Sonuç olarak doğa bizim her şeyimizdir, eee haliyle o da biraz özeni hak ediyor.

     İnsanlık görevimiz olarak bu koskoca evimizi, tabiatımızı koruyalım. Yüce yaradanın bizlere bıraktığı bu emanete sahip çıkalım. Tabii ki her şeyin de sonu olduğu gibi elbette tabiatın da bir sonu vardır. Bırakın da bu sonu biz getirmeyelim.

Nisagül ERBEK

Sınıfı: 9/A ÇG

Numarası:42